El emeği göz nuru ``uçak ev`` henüz tamamlanmış değil; hala yapım aşamasında.Bruce; şimdilik tuvaletlerden yalnızca birinin kullanılabildiğini ve mutfağın da biraz aceleye geldiğini söylüyor.Gösterişten uzak, fazlasıyla mütevazı bu uçak evin inşaası Bruce`un çocukluk hayalinin gerçekleşmesi anlamına da geliyor. Söylediğine göre; çocukken izlediği videolarda gördüğü bir kenara atılmış, kullanılmayan uçakların etkisiyle oluşmaya başlayan bir hayal bu eski bir uçaktan ev yaratmak.Bu uçak evin dekorasyon dergilerinden fırlamış gibi görünmesini beklemek oldukça yanlış olur çünkü Bruce Campbell su deposu ve su tesisatı gibi uçağın orijinal parçalarını muhafaza edip, ihtiyaçları doğrultusunda mümkün olduğunca onları kullanmayı amaçlamış. Hem ileri dönüşüm hem beceri; ikisi bir arada.Orijinal parçalarının muhafaza edilmesi uçağın konforlu bir yaşam alanı haline gelmesine engel olmamış.Bruce`un vakit geçirebileceği bir ofisi bile var. Tabiatın ortasında yaşamanın keyfine doyacak gibi görünüyor.Bruce Campbell uçağın kanatlarından birini güverte haline getirmiş.İçeride bir depolama alanı bulunuyor.Hatta orijinal kontrol panelinin bulunduğu yere de kendi bilgisayar monitörünü yerleştirmiş.Eşi benzeri olmayan bu uçak evin en etkileyici özelliklerinden biri de uçağın mekanik bölümlerini görmenizi sağlayan şeffaf zemini.Hava taşıtlarının insan eli değmiş en güçlü yapılar arasında yer aldığını söyleyen Bruce uçak evinin dayanıklılığına güveniyor.Çünkü ona göre uçaklar hem hava koşullarının ya da dış etkenlerin yol açabileceği potansiyel hasarlara karşı fazlasıyla dayanıklı hem de estetik bir tasarıma sahip.Bruce Campbell yaklaşık 40 dönümlük bir arazi satın aldığında yirmili yaşlarının başındaydı ve yük vagonlarından bir ev yapmanın hayalini kuruyordu. Fakat 1999 senesinde hayalindeki o sıradışı evi için bir uçak kullanmaya karar verdi.Kullanmaktan vazgeçtiği eski bir vagon ise hala elinin altında, daha doğrusu civardaki çalılıkları arasında saklı.
