Nissan ayakta kalmaya çalışıyor, efsane marka batıyor mu?
Japonya merkezli otomotiv devi Nissan, radikal kararlar aldı. Efsane marka ayakta kalmaya çalışıyor.
Dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden Nissan, küresel ölçekte başlattığı yeniden yapılanma süreciyle dikkatleri üzerine çekti. Özellikle Avrupa’daki merkez yapılanmasını hedef alan bu hamle, şirketin maliyetlerini düşürme ve rekabet gücünü artırma hedeflerinin bir parçası olarak görülüyor.
Yeniden yapılanmanın merkez üssü, Fransa’nın Montigny-le-Bretonneux kentinde bulunan ve Avrupa, Orta Doğu, Afrika ile Hindistan ve Okyanusya bölgelerindeki operasyonları yöneten bölge ofisi olacak. Yaklaşık 560 çalışanın görev yaptığı merkezde, personel azaltımı ve organizasyonel sadeleşme gündemde. Şirket, bu süreçte gönüllü işten ayrılma teklifleriyle sendikalarla müzakere sürecini başlattı. Elde edilen bilgilere göre görüşmelerin sonbahar aylarında tamamlanması ve alınan kararların Kasım ayında kamuoyuyla paylaşılması planlanıyor.
Bu yeniden yapılandırma süreci, Nisan 2025’te CEO koltuğuna oturan Ivan Espinosa’nın liderliğinde şekillenen daha geniş çaplı bir dönüşüm planının temel bir parçasını oluşturuyor. Nissan, dünya genelinde iş gücünde %15 oranında azalmaya gitmeyi ve üretim kapasitesini yıllık 2,5 milyon araca düşürmeyi hedefliyor. Şirketin bu hamleyle yaklaşık 3,4 milyar dolarlık tasarruf sağlaması bekleniyor.
Nissan ayakta kalmaya çalışıyor, efsane marka batıyor mu?
Yalnızca personel sayısında değil, üretim tesislerinde de ciddi bir daralma öngörülüyor. Nissan, daha verimli ve odaklı bir yapı kurabilmek adına üretim tesislerinin sayısını 17’den 10’a indirmeyi planlıyor. Bu kapsamda, Meksika’daki Civac fabrikasının Mart 2026’da, Japonya’daki Oppama tesisinin Mart 2028’de ve Nissan-Shatai’ye bağlı Shonan fabrikasının ise 2027 yılının Mart ayında kapatılacağı duyuruldu.
Bu değişikliklerin, özellikle Çin ve ABD gibi büyük pazarlarda yaşanan performans düşüşüne karşı alınan stratejik önlemler olduğu ifade ediliyor. Uzmanlara göre Nissan’ın bu adımı, şirketin geçmişteki agresif büyüme politikalarının yarattığı mali yükü hafifletmeyi ve daha sürdürülebilir bir yapıya geçişi amaçlıyor.
Nissan’ın bu hamlesi, yalnızca şirketin geleceğini değil, aynı zamanda küresel otomotiv sektöründeki dengeleri de etkileme potansiyeline sahip. Önümüzdeki aylarda bu dönüşüm planının etkileri daha net şekilde ortaya çıkacak gibi görünüyor.