Hareket eden gizemli taşların sırrı çözüldü!

Ölüm Vadisi'nde gizemiyle yıllarca araştırmalara konu olan ve yürüyen kayalar olarak da adlandırılan taşların hareketinin sırrı bilim adamları tarafından çözüldü. İşte detaylar!

Hareket eden gizemli taşların sırrı çözüldü!

Büyüleyici görüntüsünün yanı sıra tehlikeleriyle de bilinen Ölüm Vadisi, Amerika’nın sıra dışı doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Ölüm Vadisi, California’nın güneyi ve Arizona sınırı boyunca 225 kilometre uzanıyor.

Büyük Mohave Çölü’nün bir parçası olan ve Alaska’nın güneyindeki en büyük milli park olarak adını duyuran Ölüm Vadisi, aynı zamanda Kuzey Amerika’nın en sıcak ve kurak noktası olarak da biliniyor.

Vadi, adını yaşanmış bir olaydan alıyor. 1849 yılında California’da altının keşfedilmesinden sonra binlerce kişi yaz mevsiminde altın madenlerine akın ediyor. Bu sırada oldukça tedbirsiz ve dikkatsiz davranan birçok kişi, aç ve susuz kalarak ölüyor. Hayatta kalanlar vadiden ayrılırken grup içindeki bir kadın “Hoşça kal Ölüm Vadisi” diyor ve vadi bugünkü ismine kavuşuyor.

Her yıl yaklaşık olarak 1 milyon ziyaretçiyi kendisine çeken milli parkta 3000 metre yüksekliğinde heybetli ve bir o kadar ürkütücü dağlar dikkat çekiyor. Çöl ile kaplı olan ve dünyanın en sıcak noktalarından biri olarak anılan vadide kış aylarının oldukça sert geçmesi orada bulunmanın tehlikesini ölümcül boyutlara taşıyor.

Vadinin iklim yapısı öyle aşırı uçlarda seyrediyor ki yaz aylarında 50 dereceyi aşabilen aşırı sıcakların ve kış aylarında dondurucu soğukların yanı sıra yıl boyunca şiddetli fırtınalar ve sellerle de karşılaşmak oldukça mümkün.

Yalnızca iklimiyle değil, vahşi doğasıyla da ürkütücü bir etkileyiciliğe sahip olan hareketli taşlar bulunuyor. Gizemiyle yıllarca araştırmalara konu olan ve yürüyen kayalar olarak da adlandırılan bu taşların hareketinin sırrı bilim adamları tarafından çözüldü.

Hareket eden gizemli taşların sırrı çözüldü!

Hareket eden gizemli taşların sırrı çözüldü! - Resim : 1

Araştırmalar sonucu anlaşıldığı üzere kuru toprağın içerisinden çıkan yer altı suları, kayaların kolaylıkla hareket etmesine olanak tanıyor. Elbette vadiye giden her ziyaretçi bu olaya tanık olamıyor. Çünkü bu duruma ne zaman ve ne aralıklarla rastlanabileceği belli olmuyor.

Vahşi doğasıyla da nam salan Ölüm Vadisi’nde zamanında şiddetli patlamaların kaynağı olmuş birden fazla volkanın izleri de da vadiye sıra dışı bir görünüm katıyor. Bir buçuk kilometre genişliğindeki Ubehebe Krateri bu volkanik patlamaların en önemli ve en etkileyici kalıntılarından biri. Ölüm Vadisi’nin adından dolayı burada yaşam olmadığını düşünmek mümkün, anca vadide farklı türlerde kuşlar, memeliler ve sürüngenlerden oluşan bir ekosistem var. 

Ölüm Vadisi’ni ziyaret eden gezginlerin durakları arasında vadinin su bulunan birkaç bölgesinden birinde 1929’da inşa edilen Scotty’nin Şatosu isimli büyük bir konak da yer alıyor. İspanyol mimarisinin bir eseri olan şato, kalın duvarları sayesinde vadinin dillere destan sıcağından korunabiliyor.