Hepimiz gözetleniyor muyuz?
Bilgisayarlar ayrıca girilen internet sitelerine, bir anlamda ev adresi olan IP numaralarını da bildiriyor. Reklam ağları ise IP numarası üzerinden internet sunucu şirketine ulaşıyor ve reklamları saniyeler içerisinde yerelleştiriyor ve kullanıcının karşısına çıkarıyor.
Bilgisayarlar ayrıca girilen internet sitelerine, bir anlamda ev adresi olan IP numaralarını da bildiriyor. Reklam ağları ise IP numarası üzerinden internet sunucu şirketine ulaşıyor ve reklamları saniyeler içerisinde yerelleştiriyor ve kullanıcının karşısına çıkarıyor.
İnternet ve özellikle sosyal medya ağları ile kişiler hayatlarını dünyaya açıyor. Facebook ev adresini de biliyor, Twitter'dan tatile gidildiği bilgisi verildiği zaman da hırsızlara "evim boş" mesajı veriliyor.
Akıllı cep telefonları, gerçekten akıllı ancak bunu her zaman iyi anlamda kullanmıyor. Bazı cep telefonları hem GPS hem de baz istasyonları ayarlarını kullanarak kişinin anlık bulunduğu noktayı raporluyor. Haritalar ve özellikle Latitude uygulaması kişinin bulunduğu yeri birkaç metrelik hatayla belirliyor.
Eğer mobil operatörden internet aboneliği varsa ve mobil veri düğmesi kapatılmazsa kişi zaten 24 saat bulunduğu yer anlamında izlenebiliyor.
Yakın zamanda ABD'nin bazı anahtar kelimeler kullanarak cep telefonlarından atılan SMS'leri izlediği bilgisi de medyada yer almıştı.
Her geçen gün daha çok elektronik cihazın yer aldığı otomobillerde kişiyi gizliden gizliye izliyor ve bulunulan yeri raporluyor.
ABD'deki Ulusal Otoban Trafiği Güvenliği Dairesi, kazaları incelerken artık otomobillerin "kara kutularına" da bakıyor. Zira bu kutular aracın konumunun yanı sıra sürati ve yönü gibi bilgileri de kayıt altına alıyor. Bazı sigorta şirketleri ödemeler için söz konusu verileri kullanıyor.
Tablet bilgisayarlar da coğrafi koordinatlardan bulut bilişim hesaplarına kadar birçok bilgiyi takip edip izliyor. Bu tür cihazlarla çekilen fotoğraflarda coğrafi bilgiler de yer aldığı için isteyen bir kişi dijital fotoğrafın verilerini kullanarak takip etmek istediği kişinin ne yaptığını belirleyebiliyor.
Yapılan araştırmalara göre siber korsanlar, hem tablet bilgisayarlara hem de akıllı cep telefonlarına bir yazılım yükleyerek kullanıcıyı anlık olarak da takip edebiliyor. Bu yazılımlar cihazın kamerasını dahi kontrol edebiliyor.
Günümüzde çoğunlukla cep telefonu kameraları tüm kameralardan daha çok kullanılıyor. Modern zaman hırsızlarının, Flickr gibi sitelere yüklenen fotoğraflardan coğrafi koordinatları aldıktan sonra orada oturan kişiyi tespit ettikten sonra sosyal medya hesapları üzerinden evde ne zaman olmadığını tespit edebildiği belirtiliyor.
Öte yandan internete bağlanabilen bazı hafıza kartları da siber korsanlar için bir güvenlik ihlal alanı yaratıyor.
Kredi kartı gibi çalışan otel oda kartları yerini yavaş yavaş telsiz gibi çalışan RFID teknolojisine bırakıyor. Artık kapı, kişi odanın yanına geldiği zaman otomatik açılabiliyor. Oteller ayrıca sensörler de kullanıyor. Hayatı kolaylaştıran bu teknoloji aynı zamanda ikinci bir göze kişinin nerede olduğunu da söylüyor olabilir.
Kredi kartı ile bir marketten alışveriş yapıldığında da post cihazının bulunduğu yer gibi bilgiler de bankanın sunucusuna işleniyor. Alışveriş internetten yapıldığı zaman ise IP numarası da kredi kartı ile eşlenebiliyor. Bazı bankaların kullandığı kredi kartları ise kullanıcı alışveriş yaptıkça puan kazandırıyor ancak verileri kredi kartı üzerine yazıyor.
Birçok mobil cihazda yer alan GPS modülleri, bağımsız cihaz olarak da veri topluyor. Bağımsız GPS cihazlarının gerçek konum bilgisini diğer cihazlara göre daha iyi belirlediği belirtiliyor.
Kanunlar her ne kadar mahremiyet, kişisel hak ve özgürlük ihlalleri konusunda düzenlemeler getirse de bazı araçlar yasa ve yönetmelik dinlemeden 7 gün 24 saat ortam izlemesi yapabiliyor. Populer Mechanics internet sitesinin ifadesine göre, "Ağır bir dikizlenme çağında yaşıyoruz".
Birçok elektronik hizmet, kişiden habersiz, içerisinde özel bilgilerin de yer aldığı sayısız veriyi topluyor. "Dikizleyicilerin" ilk sırasında bilgisayarlar bulunuyor. Masada "kedi gibi uslu" duran bilgisayarlar kişisel bilgilerin bir anlamda dünyaya açılmasının kapısı olarak görülüyor.