Ted (2024) dizisi nasıl olmuş? İzlenir mi?

1993 yılında, canlı oyuncak ayı Ted (Seth MacFarlane) ve en iyi arkadaşı John (Max Burkholder), okul, mezuniyet balosu ve büyüme süreçlerini, John'un ailesi (Alanna Ubach, Scott Grimes) ve kuzeni Blaire (Giorgia Whigham) ile yaşayarak geçiriyor.

Ted (2024) dizisi nasıl olmuş? İzlenir mi?

Ted (2024) filmi, bir oyuncak ayının ve en iyi arkadaşının gençlik serüvenlerini anlatıyor. Bu sıra dışı ikili, okul hayatından mezuniyet balosuna kadar pek çok önemli anı birlikte yaşıyor. Aile ilişkileri ve büyümenin zorlukları üzerine odaklanan film, izleyiciye hem eğlenceli hem de duygusal anlar vaat ediyor.

2012 yılı, dünya genelinde birçok kişi için nostaljik bir yıl olarak hatırlanır. O dönem, pandemi öncesi, daha sakin ve endişesiz günlerin yaşandığı bir zaman dilimi olarak akıllarda kalmıştır. İnsanların en büyük korkusu, 2012 filmi tarafından öngörülen apokaliptik tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği idi. Bu dönemde, "Family Guy"ın yaratıcısı Seth MacFarlane, üç popüler animasyon sitcomunun başarısının ardından, Mark Wahlberg'in başrolünü oynadığı ve MacFarlane'in seslendirdiği konuşan oyuncak ayının başından geçen maceraları anlatan "Ted" adlı filmi yazıp yönetti. Film, Boston aksanıyla içki içip, kızlar hakkında konuşan bir adam ve onun oyuncak ayısının hikayesini mizahi bir dille işliyordu.

Zaman hızla ilerledi ve bir on yılı aşkın süre geçti. Dünya ve bizler birçok değişim ve gelişimden geçtik, ancak "Ted" hala aramızda. Filmdeki karakter John'un 16 yaşındaki halini canlandıran Max Burkholder'ın başrolde olduğu ve 1993 yılında geçen bu öncül dizi, hissiyat olarak oldukça 2012 yılını anımsatıyor. Ancak, ne yazık ki dizide yeni bir şey yok. MacFarlane'in bro tarzı, ultra ironik mizah anlayışı artık eskimiş durumda ve tazeliğini yitirmiş gibi görünüyor.

Ted (2024) dizisi nasıl olmuş? İzlenir mi?

Dizi, iki uzun metrajlı filme yeterince malzeme sağlayan ana şakayı, yani sevimli bir oyuncak ayının küfürlü bir dil kullanmasını, yedi bölümlük bir seriye yaymaya çalışıyor. Ancak, kötü tadındaki komedi, doğru kullanıldığında oldukça eğlenceli olabilse de, bu tarzda bir mizah, sadece ergen erkekler veya argo kelimelerin hala yeni ve heyecan verici olduğunu düşünenler için yapılmış gibi duruyor. İlk bölümün ilk beş dakikasında bile cinsellik, kısa boylu insanlar ve ırkçı ifadeler hakkında konuşmalar duyulabiliyor.

Asıl sorun, şakaların temelde pek komik olmaması. Bir oyuncak ayının sosislerin içinden çıkıp "Ben sosislerin kralıyım!" demesi gibi zayıf şakalar, 43 dakikalık bir bölümün sonunda "Bir köpeği tatmin ettim!" diyerek bitmesi daha da zayıf. MacFarlane'in klasik ağ televizyonlarına olan sevgisi, dizinin yore ve jenerik müziği gibi sitcom yapısını takip etmesine neden oluyor. Ancak, streaming çağında, dizinin uymadığı tek şey bölüm süreleri oluyor ve bu da komedinin havasını kaçırıyor.

Ancak, "Ted"i tam bir felaketten kurtaran şeyler de var. Teknik olarak kusursuz bir şekilde hazırlanmış ve yönetilmiş olması, Ted karakterini hayata geçirmek için gerekli olan görsel efektlerin kusursuz bir şekilde uygulanmış olması (küçük ekran için küçümsenmeyecek bir başarı) ve oyuncu kadrosunun sağlamlığı sayılabilir. Burkholder, Wahlberg'e pek benzemese de ve bir taklit yapmaya çalışmasa da değerli bir performans sergiliyor. John'un Massachusetts'li ebeveynlerini canlandıran Alanna Ubach ve Scott Grimes daha da etkileyici; özellikle Ubach, dizinin gizli kahramanı olabilir. Ancak bunun dışında, diziden alınacak pek bir şey yok. 2012'den bu yana çok şey oldu. "M3GAN" filmi çıktı ve toplum olarak konuşan oyuncaklara artık güvenmemeye karar verdik. Bazı şeyler belki de geçmişte kalmalı.