Çöpe atılan elektronik cihazlar ne oluyor?

Telefonunuzu, elektronik cihazlarınızı artık kullanmayacaksınız, peki onları ne yapmayı düşünüyorsunuz? Onlardan nasıl kurtulabilirsiniz? Çevreye zarar vermeden bunu yapmanın yolu var mıdır?

Çöpe atılan elektronik cihazlar ne oluyor?

Telefonunuzu, elektronik cihazlarınızı artık kullanmayacaksınız, peki onları ne yapmayı düşünüyorsunuz? Onlardan nasıl kurtulabilirsiniz? Çevreye zarar vermeden bunu yapmanın yolu var mıdır?

Bunlardan bir kısmı geri dönüşümde kullanabilmekteyiz, fakat geri dönüşüm yapılınca bütün zararlarından kurtuluyor değiliz ne yazık ki. İçinde bulunan zararlı maddelerin farkına yeni yeni varıyoruz. Dilerseniz günümüzün en popüler elektronik cihazı olan cep telefonundaki zararlı maddeleri saymakla başlayabiliriz. 


ELEKTRONİK CİHAZLARIN İÇERİĞİ NE?

Mobil cihazların beyin tümörü oluşturduğuna dair kesin bir sonuç olmasa da bunların tamamen zararsız olduğunu belirtmek çok uzak bize. Telefonun yapımında kullanılıp tehlikeli olan maddeler; Bakır, altın, kurşun, nikel, antimon, çinko, berilyum, tantal, civa, arsenik ve koltantan oluşmakta. 

Zararlı olan yöntemler arasında sadece bu maddeleri kullanmak dışında bu maddelerin elde edilme yöntemi de var. Telefonlar için üretilen kondansatörlerde kullanılan koltan büyük ölçüde Kongo'da bulunmaktadır. Burada çalışan işçiler yılda bin doların altındaki gelirle hayatta kalma çabasındalar, hem de güvenlik ekipmanları olmadan!

Hayvan hakları savunucuları da kullanılan yiyecek maddelerinin o bölgede yaşayan goril pooulasyonuna zarar verdiğini belirtiyor. 

ÇÖPE ATTIĞIMIZ TELEFONLAR NE OLUYOR?

Ancak cep telefonlarını çöpe atmasaydık işler çok daha kolay bir hal alacaktı. Cep telefonunu çöpe attığımızda cihaz yerel çöp sahasına gider. Burada küçültülür, ezilir veya yakılır. Bu ise cihazın içinde güvenle bekleyen maddelerin havaya, toprağa ve suya karışmasıyla sonuçlanır. 
Aslında bunu yapmasak daha çok yeşil bir dünya düşleyebilirdik, çöpe attığımız telefonlar yerel çöp sahasına götürülmekte ve orada küçültülür, ezilir daha sonra da yakılır. Böylelikle cihazımızın içinde bulunan zehirli maddelerin havaya, suya ve toprağa karışmasıyla sonuçlanıyor. 

Telefonların ve birçok elektronik cihazın içinde bulunan maddeler yüksek dozlarda maruz kalındığında kansere, sorunlu doğumlara, beyin sorunlarına; sinir, üreme, sindirim, lenfatik, ve bağışıklık sistemlerine zarar veriyor. Birçok telefonun onları tutuşmaktan koruyan plastik kapakları bile içlerindeki maddeler dolayısıyla atıldığında zehirli bir hal alabiliyor. 

Çöplükteki sadece bir cep telefonunun dev bir tehlike oluşturmasından bahsetmiyoruz. Ancak Birleşmiş Milletler'e (BM) göre dünya nüfusunun yüzde 60'ı en az bir cep telefonuna sahip. Son raporlara göre ise dünya çapında 5 milyar cep telefonu üyeliği bulunuyor. 

İnsanların kaç tanesinin ikinci, üçüncü veya dördüncü telefonunu kullandığını düşündüğünüzde tehlikenin farkına varabilirsiniz. Asıl korkunç olan ise tüm telefonların yüzde 50'sinden fazlasının artık geri döndürülmediği. 

Ancak cep telefonları, tüm elektronik aletlere göre elektronik çöplüğün çok küçük bir kısmını oluşturuyor. Dilerseniz bazı rakamlara bakalım;

Şu an dünyada bir milyardan fazla bilgisayar bulunmakta. Sadece 2009'da 200 milyondan fazla TV satıldı. 9 milyon GPS ünitesi 2008'de satın alınmış. 110 milyon dijital kamera 2009'da satılmış. Aynı yılın sadece ilk çeyreğinde ise Apple 20 milyon iPod satışına ulaşmış. 

Kasım 2010'da Demos tarafından açıklanan ve Elizabeth Grossman tarafından kaleme alınan bir raporta göre şu an sadece Amerika'da 3 milyar elektronik cihaz kullanımda. Bu, 2007'ye göre yüzde 50 artış ve her sene 400 milyon artış demek oluyor. 

Modern elektronik cihazları bırakmadan önce ne kadar süre kullandığınızı düşünün. Beş, üç veya bir mi? Dilerseniz iPad'e göz atalım. Tabletin orijinali ile Apple hayranlarının çok sevindiği daha iyi bir CPU ve kameralara sahip devamının piyasaya sürülmesi arasında sadece bir yıl var. Apple 15 milyon orijinal iPad sattı ve bir çoğu için bu cihazların modası artık geçti bile.