Sanal Gerçeklik mi yoksa sanal tehlike mi?

Yakın zamanda satışa çıkması beklenen ve ön siparişleri alınan Oculus Rift, sanal dünyaya geçişte çok büyük bir adım.
Yıllardır donanımların geçirdikleri evrimlerden ve alınan birçok başarısız sonuçtan sonra, sonunda Oculus Rift "Virtual Reality" ye bizi çok yaklaştıracak.

Çok yüksek performansta motion tracking(hareket izleme) özelliğine sahip bu cihaz diğerlerinden farklı olarak kafanıza taktığınızda sanki bir ekrana bakıyormuş gibi değil, panoramik bir görüntü içindeymişsiniz gibi hissettiriyor. Bu da hemen hemen insanın göz açısıyla aynı. Bu iki büyük özellik Rift'i diğerlerinden daha özel kılıyor. Üstelik diğer çalışmaların fiyatları yüzbin dolar seviyesindeki uçuk rakamlara kadar çıkabilirken, Rift'in beklenen satış fiyatı 250$ civarlarında. 



Geliştiriciler framerate'i ne kadar artırabilirlerse, görüntünün beyine o kadar gerçekçi geleceğini düşünüyorlar. Amaçlarının bütün ortalama süreli oyun oynayan insanlara bu performansı tattırmak istediklerini söyleyen Oculus kurucusu Palmer Luckey, daha çok çalışmaya ve daha çok geliştirici personele ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.



Bütün bu gelişmeler çok büyük bir heyecanla beklense de, kimileri de bu şekildeki teknolojilerin yanlış kullanımınıda göze almanın gerektiği, oyunlar yüzünden çocuklarını unutarak onların açlıktan ölümlerine dahi sebep olan ailelerin olduğu günümüzde dikkatli olunması gerektiğini de belirtiyorlar. Açıkçası kişisel olarak bende bu görüşe katılmıyor değilim. Kaldı ki sadece browser tabanlı Facebook dahi kimi insanları burunlarının dibindeki ailelerinden uzaklaştırabiliyor. 



Sanal gerçeklikle ilgili önümüzde ne şekilde adımların atılacağı her ne kadar çok net olmasa da, öngörülen büyüme ve gelişme verilerine göre tahmini olarak 10 sene içerisinde kimi insanların tamamen sanal dünyalar içerisinde yaşadıklarını görebiliriz.