Apple teknoloji basınına neden böyle davranıyor?

Teknoloji basınının ilgililerine bir duyuru.

Apple teknoloji basınına neden böyle davranıyor?

Yazının başlığı bir soru cümlesi olsa da; aslında bu bir soru değil. Bu, biz teknoloji basınındakilerin alıştığı kronikleşmiş bir durumun dile getirilmiş halidir. Apple dünyanın en değerli firması olmasının yanında tüm teknoloji firmaları arasında da özel bir yere sahiptir.

Steve Jobs ve Steve Wozniak’ın bir garajda kurdukları Apple, ilk kurulduğu günden beri müşteri odaklı bir firma olarak kullanıcıların isteklerini yerine getirmek için çalışmıştır.

Apple tüm bunların yanında yaptığı ürünler ve lansmanları ile de adından sıkça söz ettirmektedir. Apple ürünlerini sever ya da sevmezsiniz; kullanır yad a asla evinize sokmazsınız bunu bilemeyiz ama Cupertino’lu devin yaptığı en başarılı iş kesinlikle ürün prezantasyonudur.

Apple iPhone ve iPad tanıtımı için dünyanın dört bir yanından basın mensuplarını Amerika’ya çağırıyor. Yapılacak lansmanlar için günler öncesinden davetli listelerinin hazırlandığını biliyoruz. Hatta kimin, kimin yanında oturacağı bile büyük bir titizlikle hazırlanıyor. Yani Çin’in en büyük Huawei lansmanında benim gibi birinin Huawei ülke müdürü Zhao Gang ile aynı masada olabilmesinin önüne geçiliyor! Herkes yerini bilmeli ama değil mi!

Bu davetliler arasında ülkemizden bir elin sadece “2 parmağını” geçmeyen “basın mensupları” çağrılıyor. Bu basın mensupları Apple’ın davetlisi olarak kapıda karşılanıyor ve güzelce ağırlanıyor. Peki bir ilk inceleme, Türkçe ürün incelemesi, ilk deneyimleme var mı? Biz henüz rastlamadık.

Bizim gibi bu işe gönül veren kişiler de Apple lansmanlarını yabancı sitelerden takip ederek; çünkü yerli sitelerde yerinden canlı aktarım yapan yok. Sizlere ürünlerle ilgili en güncel haberleri aktarmaya çalışıyoruz. Hatta yarış yapıyoruz; peki ne için…

Donanımhaber editörlerinden Erdi Özüağ’ın başına gelenleri dinledikten sonra bu yazıyı yazmanın gerekli olduğuna karar verdim. Açıkçası onun başına gelenleri kendi başıma geldiğini düşündüm ve bu durum karşısında daha fazla sessiz kalamadım. Bilmeyenler ve izlemeyenler buraya tıklayarak neler yaşandığını öğrenebilirler.

Yapılan habere ve yayınlanan videoya göre Apple’ın ikinci mağazasının açılışında mağaza içinde yeni nesil 5K çözünürlüğündeki iMac’in ön incelemesi yapan Erdi Özüağ dışarıdan gelen baskılardan dolayı videosunu yarım kesmek zorunda bırakıldığını görüyoruz. Bu durumun Apple için bir açıklaması var mı bilemiyoruz ama firma yetkililerinden izin alarak gerçekleştirilen bu çekime dışarıdan müdahale edilmesinin haklı bir tarafı olabileceğini anlayamıyoruz.

Zaman zaman basın lansmanları oluyor ve hem biz hemde teknoloji basınından arkadaşlar buralara icabet ediyoruz. Bu davetler firmaların bize verdiği değeri ve ürünlerine duydukları güveni gösteriyor. Oysaki Apple ya da Apple’cılar bu ülkenin en büyük internet sitelerinin biz editörlerini hiçe sayıyor. Bu yok saymayı anlayamıyor ve hak veremiyorum.

Dünyanın en büyük firmalarından LG, ülkemizde basın daveti yapıyor; kapılarda karşılanıyoruz, aylarca ürünlerini test ediyoruz. LG Electronics MEA Satış Takımı Yöneticisi June Lee ile G3’ün detaylarını ve neler yapılabileceğini konuşabiliyoruz. En önemlisi onlar tarafından dinleniyoruz. Dünyanın en büyük firmalarından Samsung aynı anda birden çok ürünü test etmemiz için bize gönderiyor ve yaptığımız eleştiriler ile ilgili en ufak bir serzenişte bulunmuyor. Yine dünyanın en büyük firmalarından Sony, ürün gönderiyor ve başka bir ihtiyacınız var mı diye soruyor. Huawei’nin Pazarlama İletişimi Direktörü Mine Hanım ile her an iletişim kurabiliyoruz ve bizlere her konuda yardımcı oluyorlar. Kendilerine ilettiğimiz bazı eksiklikleri üst kurula bildireceklerini belirtiyorlar. Western Digital çıkan ilk ürünlerini bize yolluyor; test ediyoruz ve her türlü yorum yapmakta özgürüz. Bu örnekleri çoğaltmak o kadar kolay ki…

Peki Apple’a ne oluyor…

Apple “biz test ürünü göndermiyoruz” diyor; tüm kibirliliği ile. Peki neden? Tüm firmalar bu ürünleri bizlere gönderirken Apple’ın ürün göndermemesine neden alıştık? Neden bunu onlar için normalleştirdik ve şöyle bir algı oluşturduk;

“eee onlar Apple”

Bu durumun asıl sorumluları biziz, yani teknoloji editörleri. Apple, donanımhaber editörlerinden birine yada bir blog yazarına böyle davranabiliyorsa bunun temel sorumlusu biziz; ben sadece bunun fark edilmesi için bu satırları yazdım.

Herkese eşit ölçüde davranmak adına elimizden gelen tüm çabayı gösteriyorken kendine “dünyanın en büyük firması” diyen bir kuruluşun da bize “eşit ölçüde” davranması gerektiğine şiddetle inanıyorum.

Umarım tüm basın sektörü firmalara eşit uzaklıkta; ama uzakta kalmak isteyen firmalara da uzakta kalabilmeyi başarabilir.