Cep telefonu satın alırken sırtımızda ağır bir vergi yükü oluşuyor

Dünyanın en pahalı benzinin ardından şimdi de dünyanın en pahalı cep telefonunu kullanıyoruz.

Cep telefonu satın alırken sırtımızda ağır bir vergi yükü oluşuyor

 “Dünyanın en pahalı benzinini Türkiye kullanıyor” şeklinde yıllardır tekrar eden bir söylem var. 7’den 70’e herkesin dilinde olan bu söylemin yanına artık “Dünyanın en pahalı akıllı telefonlarını Türkiye kullanıyor” söylemini de eklemenin zamanı geldi de geçiyor.

1.900 liralık bir telefon ülkemize giriş yaptığında üzerine neredeyse 920 liralık vergi büyük biniyor. Ülkemiz kullanıcıları ağır vergi yükünden dolayı dünyanın en pahalı cep telefonunu kullanıyor. Bunun neticesi olarak Türkiye'de telefon fiyatları 3.000 lirayı geçmiş durumda.

Malumunuz ülkemizde cep telefonu çok sevildi. İnanılmaz bir tüketim çılgınlığı var. Türkiye’de 68 milyon mobil abone var ve bunların 13 milyonu akıllı telefon kullanıyor. Ülkemiz insanı ortalama 7-8 ayda bir telefon değiştiriyor. Düşük, orta ya da yüksek gelirli hiç fark etmez birçok kişinin cebinde 2.000 lira üstü telefonları rahatlıkla görebiliyoruz.

1422973445_125071350-1-iphone616gbgoldakillitelefon.jpg

Yurt dışında durum hiç de bizdeki gibi değil. Krizde olan Yunanistan’da bile bir akıllı telefon ülekmize göre %25 daha ucuz. Artan döviz kuru ve son dönemdeki ek vergilerle birlikte maalesef akıllı telefon fiyatları bir kez daha artış gösterdi. Bu artış dünyanın en pahalı telefonunu kullanan Türkiye’nin birincilikteki yerini daha da sağlamlaştırdı. Anlayacağınız yıllardır cep yakan benzin fiyatlarının ardından, şu an eğitimden sağlığa, finanstan eğlenceye kadar hayatımızın her alanına girmiş olan mobil teknolojileri kullanmak da fazlasıyla pahalı hale geldi. Bu durum sadece üst düzey telefonlar için geçerli değil. Amerika ya da Asya’da 100 dolardan satılan giriş seviyesi bir telefon için de benzer ağır vergiler uygulanıyor.

Şu anda ülkemizde yaklaşık 1.060 dolara (2.499 TL) satılan 16 GB’lık iPhone 6’nın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki satış fiyatı sadece 720 dolar. Başka bir deyişle iPhone’a bir Amerikalıya göre 320 dolar daha fazla para ödememiz gerekiyor. Aynı telefona Avustralya’da 792, Kanada’da 679, Japonya’da ise 634 dolara sahip olmak mümkün. Sizce dünyada ortalama 700-800 dolar seviyesinde satılan bir akıllı telefonun ülkemizde 1000 dolardan bile daha pahalıya satılmasının altında ne yatıyor? Elbette vergiler...

Türkiye’de 1060 dolar olan iPhone 6 fiyatı,  uzun süredir ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’da bile yaklaşık 800 dolar seviyesinde. Bunun sebebi, ülkede cep telefonlarına yalnızca %18’lik KDV uygulanıyor oluşu. Yani bizdeki %25’lik ÖTV, krizdeki komşuda bile yok.

Türkiye bir yandan okuldaki dersliklere birer dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve akıllı tahta koyarak eğitimin kalitesini artırmayı hedefliyor ancak bir yandan da bilgiye en hızlı erişim sağlanan cihaz haline gelen akıllı telefonların fiyatlarını yukarı çekerek kullanıcıların akıllı telefonlara sahip olmalarını ve mobil teknolojilerden faydalanmalarının önüne engel koyuyor.

Tüm bu vergileri bir yana bırakın, Türkiye’ye giren bir telefonda radyo özelliği bulunuyorsa TRT’ye fiyatın %6’sı kadar bandrol payı ödemesi gerekiyor. Haliyle bu fiyatı bir miktar daha yukarı çekiyor. 1.900 liradan ülkemize giriş yapan bir telefonda radyo olduğunu düşünün, fiyat otomatik olarak 114 lira artıyor.

21. yüzyılda yaşıyoruz ve mobil teknolojilerin artık temel bir ihtiyaç kabul edilmesi gerekiyor. %25’lik Özel Tüketim Vergisi’nin bu noktada sırtımızda ağır bir yük olduğunu altını çizerek belirtmeliyiz.