Korkutan müzelere çok şaşıracaksınız!
SAÇ MAĞARASIİnsanların altında yürüdüğü şeyler sarkıt değil, insan saçı. Türk Chez Galip`in koleksiyonunu görüyorsunuz, korkmayın o bir seri katil değil, sadece 16,000 saç yumağı toplamış.
SAÇ MAĞARASI İnsanların altında yürüdüğü şeyler sarkıt değil, insan saçı. Türk Chez Galip`in koleksiyonunu görüyorsunuz, korkmayın o bir seri katil değil, sadece 16,000 saç yumağı toplamış.
1979`da başlayan bu koleksiyon, çömlekçi olan Galip`in işine ilgi çekmeye çalışması ile başladı. Müşterilerinden birer tutam saç toplayan Galip, bunları mağarasına asmaya başladı, bu da gerçekten ilgiyi arttırdı. Fakat bunu yaparken çığlık atan insanların kafalarından saçları kesmedi tabi ki, kibarca istedi.
Ürkütücü bu hobinin bir ilginç özelliği daha var. Galip saçları aldığı kişilerden aynı zamanda adreslerini de almış ve duvarlarda asılı, bu durumu daha da ürkütücü kılıyor.
SEODAEMUN HAPİSHANESİ TARİHİ MÜZESİ Dünyada hayaletli olmayı en çok hak eden mekanlardan birisi Seul`daki bu hapishane. 1908`den 1945`e kadar Japon hükumeti muhalifleri burada topladı ve işkence etti. İkinci dünya savaşında Japonya yenildiğinde ise Seul hapishaneyi devraldı ve 1992`de müze yapana kadar kendi mahkumlarını burada muhafaza etti.
Yani bu hapishanede 100 yıl boyunca yaşamış acılı insanların ruhları bulunuyor. Bunu görselliğe dönüştürmek isteyen yönetim, resimlerdeki canlandırmaları yapmak istemiş. Müze gerçek boyutlu balmumu heykeller ile dolu. Kimisinde burundan zorla biber suyu veriliyor, kiminde tırnakların altına bambu sokuluyor, kiminde de eski usül asılıyor.
Ayrıca ilginçtir ki bu mekan +18 değil. Hatta çocuklar müzeyi en çok ziyaret eden kesim.
PALEONTOLOJİ VE KARŞILAŞTIRMALI ANATOMİ GALERİSİ Bu galeri Nuh`un gemisinin nükleer bomba ile vurulmuş halini gösterir gibi. Fransa Doğal Tarih Müzeleri ailesinin bir üyesi olan galeri, hayvanların evrim sürecinde gösterdiği gelişimi gösteriyor gibi. Her şey normal gözüküyor.
Derisi yüzülmüş ve tüm iç organları görünen hayvanlar, anatomi karşılaştırılması için sergileniyor. Fetüs iskeletlerinden oluşan bu üçlü iskelet grubu da insanların eğlencesi için sergilenmiş. Başta Nuh`un gemisinden bahsetmemizin sebebi, Fransızların 1890`larda hayvanat bahçesinde ölen hayvanları toplaması.
TUOL SLENG SOYKIRIM MÜZESİ Bu müze eski bir okuldan dönüştürülen bir müze. Kamboçya`daki bu okulda Khmer Rouge egemenliği altında 15000 kişi öldürülmüş ve işkence edilmiş. Diğer soykırım müzeleri, ölenlerin gözlükleri veya çantaları gibi şeyleri sergilerken, bu müze ise direk kafataslarını tercih etmiş ve dehşete düşürmeyi seçmiş.
Dünya haritası şeklinde bir zemine sabitlenmiş veya dolaplara koyulmuşlar. Ayrıca müze sanatla dolu, işkencelerden kurtulabilen bir kaç kişi işkenceleri resmetmiş, ve bu resimler müzede sergilenirken kimse şüpheye düşmemiş.
Ayrıca ölmeden hemen önce fotoğraflanan insanlar da var. Müzeye girdiğinizde paslı bir yatak görüyorsunuz ve hemen üstünde bu yatağa bağlı olarak ölen son insanın fotoğrafını görüyorsunuz.
SANTA MARIA DELLA CONCEZIONE 17- Yüzyılın başlarında, Capuchin rahipleri insanları gömmek yerine iskeletlerini dekorasyon olarak kullanmaya karar verdi.
Böylece binlerce kemikten oluşan bir sanat eseri ortaya çıkmış oldu.
Bu iskeletler kiliseye hizmet etmiş rahiplerin kemiklerinden oluşuyor, hatta bazı rahipler kemiklerini öldükten sonra koymak için güzel yerler ayırıyor.
WILLIAM P. DIDUSCH ÜROLOJİK TARİH MERKEZİ Bu en ilginç müzelerden biri. Bu müzede, otopside kullanılan aletler sergileniyor.
Bu müze erkek ürolojisi hakkında çok fazla resmi olan bir adama ait.
Adam bunlar ile ne yapacağını bilemediğinden müze açmaya karar vermiş.
Çocukken müzeleri çoğunlukla sıkıcı bulduk, oralardan kaçmak istedik. Fakat şimdi göreceğiniz müzeler bunun daha da ötesinde, geceleri uykunuzu bölecek cinsten