Türklere has hareketler ve kullanım şekilleri!-1
Biz türkler herşeyi değiştirmeyi başarıyoruz.

Ancak bir Türk gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip , kendisi çözdü diye sevindirik olabilir.

Sakal traşı olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kağıtlar yapıştırır.

Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.

Nezle olunca tuvalet kağıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.

Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz , o saçini seven bakimli bir Türk'tür.

Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.

Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilen ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.

Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türk'tür.

Daha birinci telefon zili çaldığında telefonun başına dikilen ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.

Bir dükkana girip , onun bunun fiyatını sorduktan sonra "abi araba bes dakka dursun, ben hemen gelicem" deyip, 2 saat sonra gelir.

Cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan sonra para üstü verir.

Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.

Kağıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder ve ya elden ele dolasacağını bildiğinden komik yazılar yazar. ( Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de şimdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz.)

Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düstüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.

Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur .Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa , taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.

Kürdanla dişini karıştırıp önce çıkarıp bakar , sonra tekrar ağzına koyar.

Ütü fişi , teyp fişi veya televiyon fişi kablosunun bakır teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakir teli selobantla yapıstırır.

Ailece televizyon izlenen bir evde kumanda babanın elindeyse ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.

Bir türk esnafı , müşterisinden aldiği parayo önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe dogru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.

Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadıgı bir odanın ampulünü onun yerine takar.

Evinde bulunan saksıların dibini kültablası olarak kullanır.

Dişlerini gazoz açacağı , fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.

İşinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk'ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne iş yapmış be kardeşim, helal olsun)

Aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak 'dönüyorum' hareketi yapar.

Yemeğin etini en sona bırakır

Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.

Dingildeyen bir masanın ayağına kağıt sıkıştırma fikri bir Türk'ündür.

Dişlerinin arasından 'viij viij' diye ses çıkarır.

Kağıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.