Uykusuzluğa neden olan bağırsak bakterileri bulundu!
Uykusuzluğa neden olan bazı bağırsak bakterileri keşfedildi. İşte tüm detaylar.
Yaklaşık 400.000 kişi üzerinde yapılan dev bir çalışma, bağırsak bakterileri ile uykusuzluk arasında ilk kez nedensel bir ilişki ortaya koydu. Önceki gözlemsel araştırmalar bazı bakterilerin uyumaya yardımcı olduğunu, bazılarının ise uykuyu bozduğunu öne sürmüştü. Çalışmada 14 bakteri türünün uykusuzluk riskini artırdığı, 8 türün ise koruyucu etki gösterdiği bulundu.
Uykusuzluğa neden olan bağırsak bakterileri

Çin’deki Nanjing Medical University’nin Bağlı Beyin Hastanesi’nden bir ekip, uykusuzluk ve bağırsak bakterileri arasındaki ilişkiyi araştırdı. Araştırmacılar, bazı mikropların uyumayı zorlaştırıp zorlaştırmadığını, uykusuzluğun da bağırsakta hangi mikropların yaşadığını değiştirip değiştirmediğini ve bunun uyku bozukluklarına geri dönüp dönmediğini görmek istedi.
Büyük ölçekli analizde ekip, İngiltere Biobank’tan 386.533 katılımcının genoma genel ilişki çalışması (GWAS) verilerini kullandı; bunların 109.402’si uykusuzluk sorunu yaşarken, 277.131’i yaşamadı. Veriler, iki büyük mikrobiyom projesinin bağırsak florası verileriyle eşleştirildi: Detaylı genetik ve bağırsak bakterisi profillerine sahip 18.340 katılımcıyı içeren MiBioGen ittifakı ve 8.208 kişiyi kapsayan Hollanda Mikrobiyom Projesi.
Ekip, sadece ilişki aramak yerine Mendelyen rastgeleleştirmesi (MR) yöntemini kullanarak veri setlerinde nedensellik kanıtı aradı. MR, genlerimizi bir tür “doğa çalışması” olarak kullanarak bir durumun diğerine yol açıp açmadığını belirlemeye yardımcı olur. Genetik varyantlar çevre veya hastalık tarafından değiştirilemediği için, verileri rastgele kontrollü klinik deneyler gibi analiz etmeye olanak sağlar. Eğer bir gen varyantı, bir kişinin belirli bir bağırsak bakterisine sahip olma olasılığını artırıyor ve aynı zamanda uykusuzluk riskini de yükseltiyorsa, diğer açıklamalar elenmişse, bu bakterinin uyku sorunlarına neden olabileceğine dair güçlü kanıt sunar. Bu yaklaşım, tesadüfleri ayırmaya ve gözlemsel çalışmalardan daha güvenilir şekilde nedenselliği ortaya koymaya yardımcı olur.