Yapay zekâ patlaması: Veri merkezleri enerji ve su krizine odaklandı

Yapay zekâ veri merkezleri, devasa enerji ve su tüketimiyle çevreyi ve yerel kaynakları tehdit ediyor.

Yapay zekâ patlaması: Veri merkezleri enerji ve su krizine odaklandı

Yapay zekâ teknolojilerinin yükselişiyle birlikte dünya genelinde veri merkezi inşaatlarında büyük bir artış yaşanıyor. Ancak bu büyüme, ciddi çevresel sonuçlar doğuruyor. Özellikle su sıkıntısı ve enerji arzında yaşanan gerilim, bu merkezlerin bulunduğu bölgelerde toplumsal endişelere yol açıyor.

Yapay Zekâ Patlaması: Veri Merkezleri Enerji ve Su Krizini Derinleştiriyor

Yapay zekâ patlaması: Veri merkezleri enerji ve su krizine odaklandı - Resim : 1

 

Yapay zekâ, geleneksel bulut bilişimden çok daha fazla işlem gücü gerektiriyor. Bunun nedeni, CPU yerine GPU (Grafik İşlem Birimi) adı verilen, paralel çalışan yüzlerce çekirdeğe sahip işlemcilerin kullanılması. Lumai firmasının Ürün Direktörü Phil Burr, bu durumun enerji tüketimini dramatik biçimde artırdığını belirtiyor: “Her yeni GPU modeli daha fazla transistör içeriyor ve güç tüketimi katlanarak artıyor.”

GPU’lar devasa işlem kapasitesi sunsa da, her birinin aynı anda çalışması enerji ve soğutma gereksinimini yükseltiyor. Bu da su tüketimini ve karbon salımını artırıyor.

Uzmanlara göre çözüm, optik işlemciler gibi daha verimli teknolojilere geçmek ve veri merkezlerinin enerji altyapısını sürdürülebilir kaynaklarla desteklemekten geçiyor. Aksi halde yapay zekâ çağının büyümesi, çevresel krizleri hızlandırabilir.