TOGG yılda 1 milyon araç üretecek!
TOGG CEO'su Gürcan Karakaş, şirketin hedeflerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. İşte detaylar!
Ufuk Tufan
Türkiye'nin Otomobili Girişimi Grubu, uluslararası arenada adından söz ettirmeye devam ediyor. TOGG CEO'su Gürcan Karakaş, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen prestijli Web Summit Qatar etkinliğinde önemli açıklamalarda bulundu. Karakaş, etkinlik kapsamında Anadolu Ajansı muhabirine özel bir röportaj vererek, TOGG'un gelecek planları ve şu ana kadar elde ettiği başarılar hakkında bilgi verdi.
Karakaş'ın açıklamalarına göre, TOGG'un ilk otomobili T10X, bugüne kadar 177 bin ön sipariş almış durumda. Bu rakam, şirketin ve Türkiye'nin otomotiv sektöründeki yerli ve milli girişimlerine olan güvenin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. 2023 yılında 20 bine yakın T10X modelinin sorunsuz bir şekilde müşterilere teslim edildiğini belirten Karakaş, 2024 itibarıyla Truemore uygulaması aracılığıyla herkesin kurasız ve çekilişsiz araca ulaşabileceğini ifade etti.
TOGG yılda 1 milyon araç üretecek!
Özellikle Türkiye pazarında elektrikli otomobillere olan ilginin arttığını gözlemleyen TOGG, ocak ayında satılan her iki elektrikli otomobilden birinin TOGG markası olduğunu duyurdu. Bu başarı, pazara yeni giren bir girişim grubu için oldukça önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
TOGG'un gelecek planları arasında C segmentinde sedan ve C-X coupe modellerini üretim sırasına almak yer alıyor. Ayrıca, B-SUV ve C-MPV modellerinin de aileye katılmasıyla, aynı DNA'yı taşıyan ve beş modelden oluşan bir ürün gamının tamamlanması hedefleniyor. Karakaş, 2030 yılına kadar beş farklı model ve toplamda 1 milyon adet araç üretmeyi amaçladıklarını belirtti.
2025 yılında, sertifikasyon süreçlerinin tamamlanmasının ardından pazara sunulması planlanan T10F modeli, öncelikle Türkiye pazarında otomobil severlerle buluşacak. TOGG, bu adımlarla birlikte Türkiye'nin otomobil alanındaki inovasyon ve teknoloji yatırımlarını uluslararası düzeyde temsil etme misyonunu güçlendiriyor. TOGG'un bu başarılı yürüyüşü, yerli üretimin küresel pazarda rekabet edebilirliğinin ve teknolojik gelişimin bir kanıtı olarak görülüyor.
