TikTok da savaş pozisyonuna geçti!
Dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından biri olan TikTok'ta İsral Hamas savaşına ilişkin birtakım hamleler yapmaya başladı.
Ahmet Şen
TikTok, son dönemde artan yanıltıcı ve şiddet içerikli paylaşımların önüne geçmek adına yeni bir adım attı. Özellikle İsrail-Hamas çatışması sonrasında, bu tip içeriklerin yayılmasını engellemek için yeni bir yaklaşım benimsedi. Meta gibi sosyal medya devleri de benzer adımlar atsa da TikTok, bu sorunu daha hızlı ve küresel bir perspektiften ele alıyor.
Sosyal medya platformu, medya içeriklerini denetlemek üzere 40.000 güvenlik uzmanından oluşan global bir komuta merkezi oluşturdu. Bu ekip, her bölgenin kendine özgü hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, yanıltıcı içerikleri tespit etmek için çalışıyor. Farklı kültürlerden gelen bu denetim ekibi, TikTok'un yanıtının sadece hızlı değil, aynı zamanda kültürel olarak da duyarlı olmasını sağlıyor.
TikTok da savaş pozisyonuna geçti!
TikTok, bu bağlamda, Arapça ve İbranice gibi dillere hakim moderatörler işe alarak dil bazlı denetimlere yatırım yapıyor. Bu, hem zararlı içeriği daha doğru bir şekilde tespit etmek hem de dil ve kültürle ilgili ince detayları gözden kaçırmamak için önemli. 2021'de, bir moderatörün işin zihinsel travma yarattığını iddia ederek şirkete dava açmasının ardından, TikTok moderatörlerin ruhsal sağlığını desteklemek için tedbirler aldı.
Ayrıca, TikTok, yanıltıcı bilgi ve grafik içeriğe karşı teknolojik önlemler alıyor. Videoları sadece kaldırmakla kalmayıp, videonun doğru sebeplerle platformda kalmasını sağlamayı hedefliyor. Kullanıcılar, kamusal yararı olan grafik içerikler için seçim ekranlarıyla karşılaşacak ve canlı yayın yapabilecek kişiler üzerinde sınırlamalar getirildi. Sadece Ekim'in 7'si ile 15'i arasında, TikTok İsrail-Gazze durumuyla ilgili yaklaşık 500.000 videoyu kaldırdı ve 8.000 canlı yayını durdurdu. İlerleyen dönemlerde, şirket yanıltıcı bilgi uyarılarını İngilizce, İbranice ve Arapça dillerinde sunacak. Bu çok katmanlı yaklaşım, TikTok'un sadece mevcut sorunlara değil, kullanıcıları için daha güvenli bir dijital geleceğe de odaklandığını gösteriyor.
