Yapay zeka insanlığın sonunu mu getirecek? Amerika ve İngiltere güçlerini birleştirdi

ABD ve İngiltere, yapay zeka teknolojilerinin güvenliğini değerlendirmek için güçlerini birleştiriyor.

Yapay zeka insanlığın sonunu mu getirecek? Amerika ve İngiltere güçlerini birleştirdi

Bu işbirliği, yapay zekanın sunduğu fırsatlar kadar potansiyel risklerin de farkında olunması gerektiğinin bir göstergesi olarak ön plana çıkıyor. İki ülke, daha güvenilir ve etik yapay zeka uygulamaları geliştirmek adına bir dizi testten oluşan bir programı hayata geçiriyor. Bu girişim, teknolojinin geleceğini şekillendirmede önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

OpenAI, Google, Anthropic gibi yapay zeka teknolojileri geliştiren şirketler, büyük dil modellerini geliştirmeye ve daha iyi sürümlerini yayınlamaya devam ediyor. Bu modellerin güvenliğini bağımsız olarak değerlendirebilmek için ortak bir yaklaşım oluşturmak adına, İngiltere ve ABD hükümetleri bir Anlayış Memorandumu imzaladı. İngiltere’nin Yapay Zeka Güvenliği Enstitüsü ve ABD’de henüz faaliyete geçmemiş olan, ancak Başkan Yardımcısı Kamala Harris tarafından duyurulan karşılıklı kurum, en gelişmiş yapay zeka modellerinin risklerini değerlendirip güvenliğini sağlamak için test paketleri geliştirecek.

Yapay zeka insanlığın sonunu mu getirecek? Amerika ve İngiltere güçlerini birleştirdi

Bu ortaklık kapsamında, teknik bilgi, bilgi ve hatta personel paylaşımı planlanıyor ve ilk hedeflerinden biri, kamuya açık bir model üzerinde ortak bir test çalışması gerçekleştirmek gibi görünüyor. Anlaşmayı imzalayan İngiltere’nin bilim bakanı Michelle Donelan, gelecek yıl içinde yeni nesil yapay zeka modellerinin çıkmasını beklediklerini belirterek, “Gerçekten hızlı hareket etmeliyiz,” dedi. Bu modellerin “tam anlamıyla oyunun kurallarını değiştirebileceğini” ve hâlâ neye muktedir olabileceklerini bilmediklerini ifade etti.

Times’a göre, bu ortaklık, dünyada yapay zeka güvenliği üzerine yapılmış ilk ikili düzenleme olma özelliğini taşıyor. Hem ABD hem de İngiltere, ilerleyen dönemlerde diğer ülkelerle de iş birliği yapmayı hedefliyor. ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, “Yapay zeka, jenerasyonumuzun belirleyici teknolojisi. Bu ortaklık, ulusal güvenliğimizden geniş toplumsal yelpazemize kadar tüm risk spektrumu üzerinde her iki enstitümüzün çalışmalarını hızlandıracak,” dedi. “Ortaklığımız, bu endişelerden kaçmadığımızı; tam tersine, bu endişelere doğru koştuğumuzu açıkça gösteriyor. İş birliğimiz sayesinde enstitülerimiz, yapay zeka sistemlerini daha iyi anlayacak, daha sağlam değerlendirmeler yapacak ve daha katı rehberlikler yayınlayacak.”

Bu özel ortaklık, test ve değerlendirme üzerine odaklanırken, dünya genelinde hükümetler yapay zeka araçlarını denetim altında tutmak için düzenlemeler yapmaya da başladı. Mart ayında, Beyaz Saray, federal ajansların “Amerikan halkının haklarına ve güvenliğine zarar veren” yapay zeka araçlarını kullanmamasını sağlamak amacıyla bir yönetmelik imzaladı. Bundan birkaç hafta önce, Avrupa Parlamentosu, yapay zekayı düzenlemek için kapsamlı bir yasayı onayladı. Bu yasa, “insan davranışlarını manipüle eden veya insanların zaaflarından yararlanan” yapay zekaları, “hassas özelliklere dayalı biyometrik sınıflandırma sistemlerini” ve kameralardan veya webden “hedef gözetmeksizin” yüz taraması yaparak yüz tanıma veritabanları oluşturmayı yasaklayacak. Ayrıca, deepfake’ler ve diğer yapay zeka üretimi görüntüler, videolar ve sesler açıkça böyle olarak etiketlenmek zorunda olacak.