Koladaki büyük tehlike!

Kola'nın zararları insanları içmekten vazgeçirmiyor!

Koladaki büyük tehlike!

Yaz kış insanların vazgeçilmez içeceği olan kola, yapılan bütün uyarılara rağmen tüketilmeye devam ediyor. Kolanın içeriğinde yüksek oranda şeker, kafein, boya maddeleri, fosforik asit, karbondioksit gibi sağlık için zararlı maddeler bulunmaktadır.

1391964956_kola1.jpg

Fosforik Asit: Genç kadınlarda, osteoporoz hastalığı riskini artırmaktadır. Yani kemiklerin kolay kırılması.

Kafein: Kafein kullanımı huzursuzluk, sinirlilik, heyecan, uykusuzluk, yüz kızarıklılığı, fazla idrar ve sindirim şikâyetleri gibi rahatsızlıklardır.( Boyar Madde(karamel): Şekerin 170 dereceye kadar ısıtılması ile elde edilir. Alerjik bünyelere zararlı bir maddedir. Karbondioksit Gazı: Sağlığa zararlı bir gaz olup, yüksek oranda alınması ani ölümlere neden olur.

Karmin: Renklendiricidir. Cochineal adı verilen böceklerden elde edilir. Şampuan ve kozmetik sanayinde kullanılır.

Yapay Tatlandırıcılar: Aspartam E951, Asesülfan E950, Sakarin E954. Bu maddelerin Alzheimer riski oluşturduğu bildirilmektedir. Özellikle aspartamın çocukların zihinsel gelişimlerini olumsuz etkilediği klinik deneylerle ispatlanmıştır.

% 5 Oranında Etil Alkol: TSE’nin gazozların genel özellikleri adlı tabloda etil alkol bulunabileceği belirtilmiştir. Etil alkolün zararlarını herkesin inkâr etmeyeceği zararlı bir madde.

Kokain: Mide duvarında tahrişlere ve obeziteye neden olur. Bağırsaklarınıza ne yaptığınızı tahmin etmek zor değil.

Şeker: Bir bardağında yaklaşık 32 küp şeker bulunuyor.

Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararı sekiz madde ile şu şekilde açıklıyor:

Bir bardak kola içtiğinizde kanınıza 10 çay kaşığı kadar şeker giriyor. Yani almanız gereken günlük şeker dozunun yaklaşık 100 katı.

 İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.

İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir.

Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)

 Tekrar kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

 Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde leptin ve insülin direnci gelişir.

 Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.