Milli Piyango bileti almayın!
Milli Piyango çekilişi için piyango bileti almamanız gereken 13 sebep.
Yıllar su gibi akıp gidiyor ve bir yılın daha sonuna geldik. Her yıl olduğu gibi bu yılda yeni yıl kutlamarı düzenlenecek ve yine Milli Piyango insanlara bir servet vaadediyor. Oldukça yüksek bir paranın döndüğü en büyük şans oyununda insanlar bir umut ile biletlerini alıyorlar.
Milli Piyango İdaresi bu yıl 31 Aralık 2014 tarihinde düzenleyeceği çekilişte çıkan numaralara tam 50 milyon TL verecek. Çekiliş satılan bilet çıkana kadar devam edecek. Ancak şimdiye kadar geçmişe bakıldığında kazanan talihleririn bir çoğunun hayatları hep bir hazin hikayelerle son buldu.
Radikal yazarı Oktay Vural Alkaya, Milli Piyango yılbaşı çekilişi için piyango bileti almamanız için 13 sebep sıralamış Bu sebepleri aşağıda ve sonraki sayfalarda inceleyebilirsiniz.
1. Fakir eğlencesi
Milli Piyango biletleri alan insanların %95,7'sinin gelir düzeyi, geçinmeleri için sahip olmaları gereken miktarın altında! Bu da demek oluyor ki piyango bileti alanların sadece %4,3 'ü zengin! Değer mi bu fakir eğlencesi için umutlanmaya?
2. Sokağa atılan para
Ortalama bir vatandaşın ömrü boyunca oynadığı şans oyunlarına harcadığı tutarın 30 yılda birinci el bir sıfır otomobil değerine eşit olduğunu düşünecek olursak, Milli Piyango bileti almak yerine biriktirmek daha mantıklı değil mi?
3. Kendi işini kurmak
Milli Piyango talihlilerinin %90'ının kendi işini kurduğunu ve bunların da %70'inin iflas ettiğini göz önünde bulunduracak olursak, kendi işinizi kuramayacaksanız o kadar parayı kazanmanın ne anlamı var? O işi kurma hayaliyle yaşamak iflas etmekten daha iyi değil mi?
4. Zengin olma hayali
Farklı sosyal tabakalardan 500 genç üzerinde yapılan bir ankette, gelecek planları sorulduğunda 475 gencin de ortak madde olarak "Zengin olmak" maddesini seçtiğinin görüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Üstüne üstlük bu maddeyi aynı gençlerin 400'ünün de ortak seçimle "Kendi işini kurmak" takip ediyor ki, mesajı alan almıştır bu maddeden.
5. Ters dönen şemsiye
Yapılan bir araştırmada dünyadaki dünya genelin piyango talihlilerinin %50'sinin hayatının son yıllarını sefalet içerisinde tamamladığı görüldü. Türkiye'de bununla ilgili bir istatistik yok ama oldukça ibretlik hayat hikayeleri var, yazının devamında görebilirsiniz.
6. Hukuk belası
Dünya çapında, hayatında bir anda yüklü miktarda maddi kazanç sağlayan insanların %50'sinin mahkemelerde süründüğü, %10'unun da hapishaneye düştüğü acı bir gerçek.
7. Kuş pisliği
Türkiye'de üstüne kuş pisleyen insanların %90'ının kesinlikle şans oyunu oynuyor olması gerçek bir istatistik. Yani aslında bütün kabahat küçük kanatlı dostlarımızın bir tarafında!
8. İsviçre?
Dünyadaki şans oyunu talihlilerinin İsviçre Bankalarında başkalarının üstüne kayıtlı onlarca hesabının olduğunu ve bu hesaplardaki paraların kayıp ekonomi üzerinden, İsviçre'deki bankalara saniyeler içerisinde milyonlarca dolar kazandırdığı maalesef bir gerçek. Niyetiniz nedir kuzum İsviçrelileri zengin etmeyin boşuna almayın piyango bileti falan!
Gelelim ibretlik hayat hikayelerine. Yukarıda yazdığımız 8 madde sizi Milli Piyango yılbaşı çekilişi için hevesinizi kırmadıysa, belki de bu gerçek hayat hikayeleri işe yarayabilir.
9. İnsan parayla iflah olmaz
53 yaşındaki Mustafa Savgan çiçekçi bir kadının kendisine verdiği 2 lira ile piyango bileti alıyor. Savgan bu biletle 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazanıyor. Savgan, parayı bulunca eşinden ayrılmak istiyor ama ayrılamıyor. Sonrasında gelişen olayları kendi ağzından okuyalım:
“Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım. 150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985'ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum”
Mustafa Savgan hakkında "Kaybedebilme Kabiliyeti" adlı bir belgesel bile çekildi. Neden mi? Çünkü kendisi 1979'da 100 bin liralık ilk ikramiyesini kazandı. 1982'de yeniden 30 milyon lira tutturdu. 1984'te 15 milyon lira 1987'de ise 2 milyon lira kazandı. Belgeseli çekildiğinde ise hala ayakkabı boyacılığı yapıyordu!
10. Para lanetlidir
Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 40 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Mehmet Sarıoğlu'nun hayatı da para yüzünden tepe taklak oldu. Bir anda zengin olan Sarıoğlu, köyünde bir ev yaptı ancak, zamanla parası kalmayınca ona komşuları bakmaya başladı. Yeşil kart sahibi Sarıoğlu, devletten aldığı yaşlılık maaşıyla geçimini sürdürürken kısa bir süre sonra evi yandı. Köylüler aralarında topladıkları paralarla evi tamir ettirdi. Kimsesi olmayan ve hiç evlenmeyen Sarıoğlu’nun Sarayköy Devlet Hastanesi’nde yapılan otopside donarak öldüğü belirlendi.
11. Para psikolojiyi bozar
1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ise ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy, üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti. 4'ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti.Psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.
12. Para tövbe ettirir
Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar da piyangozedelerden. Kendisine 90'lı yılların başında Milli Piyango’dan o zamanın parasıyla 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, kendisine bir şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar, 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları kendi ağzıyla şöyle özetledi:
“Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin ahı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş.”
Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor.
13. Para hayat bile söndürür
Son olarak yakın dönemden bir hikayeye göz atalım. Erzurumlu Ahmet Bayram'ın hayatı 2005 yılbaşında çeyrek biletine büyük ikramiyenin isabet etmesiyle bir anda değişti. Uzun süredir işsiz olan 9 çocuk babası Bayram, hemen ailesiyle birlikte Ankara'ya giderek 5 milyon liralık ikramiyenin 4'te biri olan 1 milyon 250 bin TL'sini aldı. Parasıyla ilk iş olarak kendisine peruk alan Bayram, İstanbul'a yerleştikten sonra eşini de boşadı. Kendisini gece hayatına veren Ahmet Bayram, bir süre sonra gece kulübünde tanıştığı bir kadınla evlendi. 5 aylık hamile olduğu öne sürülen bu kadından da bir çocuk bekleyen Bayram, dün akşam saatlerinde eski eşinin yaşadığı Pendik'teki eve gitti. Çok borcu olduğunu söyleyerek, eski eşinden, üzerine yaptırdığı gayrimenkulleri satarak parasını vermesini isteyen Bayram olumsuz yanıt aldı. Bir gece banyoya giren Bayram'dan uzun süre ses çıkmayınca büyük kızı kapıyı zorlayarak içeriye girdi. Babasının kalorifer borusuna asılı cesediyle karşılaştı. Ahmet Bayram kendi canına kıymıştı.