LGM ÖZEL: Project CARS Ön İnceleme

Gerçek bir yarış sizleri bekliyor!

LGM ÖZEL: Project CARS Ön İnceleme

Steve McQueen’in yarış filmi Le Mans’dan sonra söylediklerini hatırlarsınız: “Yarış hayattır. Ondan önceki ve sonraki her şey sadece beklemektir.” Efsane oyuncu haklı, fakat bazen beklemek de acı verici olabilir. Özellikle Gran Turismo’dan sonra en çok beklenen yarış oyununu beklerken. Yeni nesil simülatör Project CARS’ın yapımcısı Slightly Mad Studio’nun yöneticilerinden Andy Tudor, yarış oyunlarının yeni nesille ne kadar ileri gidebileceğinden bahsetti. İyi bir simülatör için olmazsa olmaz mükemmel bir gerçekçiliktir. Gran Turismo serisi bu bakımdan oldukça başarılı olsa da bir iki alanda eksik kaldıklarını söylemek mümkün. Fakat, Andy Tudor, Project CARS’ın grafikten oynanışa kadar her konuda mükemmel olduğunu söylüyor. “PS4’ün ekstra gücü ve hafızası sayesinde, daha önceki platformlarda yapamayacağımız şeyleri yapabileceğiz.” diye açıklıyor. “Oyunla 7/24 ilgilensek de bazı zamanlarda oyun olduğunu unutup gerçek bir yarış izliyoruz sanıyoruz.”. Bu da Slightly Mad Studios’un her görsel detaya dikkat etmesinden kaynaklanıyor. Mükemmel şekilde modellenmiş süspansiyon kollarından, “astrolojik olarak da doğru olan, gece görülen yıldızlara” kadar. Evet, Project CARS’da sadece mükemmel araba modellemeleri değil aynı zamanda büyük bir özenle hazırlanmış çevre göreceğiz.

Değişen hava gibi standart detayları oyunda bulabileceğiz ama daha önce görülmemiş bir derinlik ve detayla. Yağmur yağarsa, yol dinamik olacak. Zamanla kuruyabilir ya da ıslak kalarak sürüşünüzü iyice zorlayabilir. Görsel olarak, tüm bu değişen hava, Tudor’a göre önceki konsolların getirdiği sınırların aşılmasıyla “çok güzel” gözükecek. Bu da “daha büyük dokular, daha büyük poligonlar, daha detaylı, daha iyi render ve anti-alasing performansı” demek. Project CARS, yeni donanımlardan en iyi şekilde faydalanmış yarış oyunu olacak. Şartlar da tabii ki oyunu etkileyecek. Karanlığa hızlı uyum sağlamanız gerekecek, siz geçerken yolun kenarındaki yapraklar uçuşacak. Simülatör marketinde Gran Turismo gibi marka varken bu oyunu ilgi çekici kılabilmek yapımcıların uğraşması gereken noktalardan biriydi. Need For Speed Shift ve sonraki oyunun öğrendiği gibi, doğru bir oynayış dinamikleri en az diğerleri kadar önemlidir. Gerçek bir yolda kızgın bir şekilde sürüş yaptıysanız, hızlı sürüşün sadece fizik kurallarıyla ilgili olmadığını bilirsiniz. Bu duyusal tecrübeyi açıklamak zor olsa da, Tudor bu hissi Project CARS’a yansıtacaklarını söylüyor. “Mümkün olduğunca, ekibimizi gerçek arabalarla deneyim yaşamaları için pistlere çıkarıyoruz. Kişisel olarak yapmadığın bir şeyin simülatörünü yapmak ne kadar doğru olur?.” “BDT ile elde ettiğimiz veriler, lazer tarama ve ses kaydetmenin yanında, işin bir de “duyusal katmanı” var. Bu da gerçekten yarışıyor hissini vermek amacını taşıyor.” Slightly Mad de bu yüzden profesyonel sürücülerden yardım alıyor. Ben Collins (Top Gear’dan the Stig) gibi sürücüler oyuna deneyimleriyle katkı veriyorlar. Bu yarış oyunları arasında çok yaygın bir uygulama olsa da oynanış videoları çok gerçekçi gözüküyor. Project CARS’ın gerçekçilik seviyesine ulaşmasını sağlayan sadece bu ekibin gerçek arabalarla yaşadığı deneyimler değildi. Simülasyonun gerçekçiliğini sağlayan başka bir çok bileşen vardı. “Slightly Mad Stuidos için anahtar ögeler; fizik motoru için teknoloji, araç dinamiklerini oluşturabilmek için gerçek dünya öğelerini kullanmak, profesyonel sürücülerimizden aldığımız bilgiyle, araç mühendislerimize çok sayıda parametre sağlamak, oyunculara, görsel, işitsel ve gamepad ve direksiyonları için anlık feedback sağlayabilmek ve yeni başlayanlar için sürücülük yardımı ve profesyoneller için eğlenebilecekleri bir oyun yaratmaktır.” Evet, Slightly Mad, hayal edebileceğiniz her yönü kapsayarak işini ne kadar ciddiye aldığını ortaya koyuyor. Project CARS, fizik moturunu ve giriş sistemlerini, tüm oyun ve render sistemlerinde bağımsız olarak çalıştırır. Bu da kullandığınız donanımın, fizik motorunda hesaplanacağı ve ekranınızda mili saniyeler içerisinde görüneceği anlamına geliyor. Böylece bir çok oyunda çektiğimiz kontrol lagından kurtulacağız.Bunu bir de araba üreticilerinden alınan ve oyunda kullanılan verilerle birleştirin, başarının tarifi elinizde.

Tudor ve diğerlerinin oyunu direksiyona göre geliştirmesi büyük bir olay olabilir. “Oyunculara daha çok feedback sağladıkça, oyun deneyimi daha iyi olacaktır.”. Ekibinin gerçekçiliği arttırmak için yaptığı çalışmalara bir gönderme olabilir. Direksiyonlara, gamepadlere yapılan feedbackler, kayan tekerleklerden gelen sesler ve tüm göstergeleri çalışan sürücü kabini. Tüm bunlar bizi heyecanlandırmaya yetiyor. Simülasyon oyunun adı olsa da, Tudor oyunun arcade-simülasyon ölçeğinde nerede kaldığını tam olarak belirtemiyor. Yine de, tekerlek modelleri, vites sistemi ve 75 farklı ayar parametresini göz önüne alırsak, Mario Kart hayranları başka bir oyuna baksa iyi olur. Bu tabi araba kullanma konusunda tecrübesi az olanların oyundan keyif almalarını sağlayacak bir yardım sistemi olmadığı anlamına gelmiyor. Tudor, oyunu ileriye götürecek öğelerden birini “oyuncular” olarak görüyor. “İstediğimiz her şeyi hemen hemen aldık. Oyun kesinlikle değişti, gelişti, hataları düzeltildi ve ilk baştaki halinden çok daha ileriye gitti.”. Tüm bu süregelen değişimlerin ortasında oyuncular vardı. “Tutkulu fikirler ve fikir ayrılıkları”, Tudor’a göre, oyunun ileriye gitmesini sağladı. Tüm bunlara rağmen, Tudor, henüz oyunu yarış oyunlarının zirvesi olarak görmek için erken olduğunu söylüyor. “Project CARS ile oyunculara şimdiye kadar sadece Gran Turismo ile yaşayabildikleri gerçekçi bir yarış deneyimi sunmak istiyoruz. Arabalar bireb bir modellendi, çeşitli yarış seçenekleri ve alanları bulunuyor. Kariyer modumuz benzerlerinin aksine para kazanmak ve yavaş yavaş ilerlemektense, yarışa odaklanıyor. Ve oyuncuların PC’de oynadığı yarış simülasyonlarındaki gibi pit stop ve gerçekçi kontrol gibi şeyleri sunuyoruz. Bunların yanında çoklu oyuncu, aynı zamanlı olmayan zamana karşı yarışlar ve sosyal özellikler gibi konsola özel bir çok özellik sunuyoruz. Evet zirvede olmasak bile en azından oyunculara farklı bir şeyler sunabileceğiz.” Tüm bunlar başarılırsa, Project CARS, yarış oyunları tarihine geçecek gibi. İsim çok ilgi çekici olmasa bile, içerik, oynanış ve diğer yönleri kulağa mükemmel geliyor. Bandai Namco gibi bir yayıncıyla da çalışan oyun, hak ettiği ilgiyi görecektir. Dahası mı, geliştiricilerin oyundan alınacak zevki uzatmak için bir DLC hazırlığında olduğu dasöyleniyor. PS4 şimdilik düzgün bir yarış oyunundan yoksun olsa da, Project CARS bu boşluğu fazlasıyla dolduracaktır. Yarış oyunlarından çok hoşlanmıyor olsanız bile ilginizi çekeceğinden eminiz. Su efektleri ve çimler bizi çok etkiledi. Islak olduğunda daha güzel görünen bir çok şey vardır. Fakat arabanın da bunlardan biri olduğunu düşünür müydünüz? GÖRSEL DELİLİK Araba modellemeleri o kadar gerçekçi ki sanki fotoğrafları çekilmiş gibi. Daha iyi grafik işlemcileri sayesinde her detay bire bir hazırlanmış. Profesyonel sürücüler kontrolün birinci sınıf olmasına katkıda bulundular. Kontrol lagının azaltılması ve oyunun dinamikleriyle birlikte bizleri harika bir simülatör bekliyor. Çevre detayları, dijital bir dünyada olduğunu size unutturacak. Gece/gündüz döngüleri ve hava, oturma odanızda yağmur yağıyor hissini verecek. Sanal gerçeklik daha iyi bir perspektifle daha iyi sonuçlar verecek. “Size derinlik duygusunu aktaracak, direksiyon ve yol arasındaki mesafeyi bile algılayabileceksiniz.” diye açıklıyor Tudor. ÖNCEKİ FORM Shift 2: Unleashed NFS’nin simülasyon dalındaki ikinci oyunu Shift 2 yarışı yeniden eğlenceli yapsa da Gran Turismo’ya rakip olacağını söylemek zor. BU SIRADA Gran Turismo 6 PS3’ünüzü yerinden çıkarın ve yapılmış en iyi GT oyununu oynayın. Önceki beş oyunla kıyaslarken hayrete düşeceksiniz.