”Ulusumuzun milli mücadele sürecindeki en büyük adımı; Büyük
Taarruz Zaferinin 90. yıldönümünde, halkımızın elde ettiği
zaferi bir kez daha gururla kutluyoruz. Bu büyük zaferin
90. yıl dönümünde, vatanı uğruna canlarını
feda eden aziz şehitlerimizi Teknolojioku olarak bir kez daha
saygıyla anıyoruz.”
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros
Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden
alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu.
Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar
düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette
mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Anadolu'da Kurtuluş Savaşı
başladı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve
Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'da ,
23 Nisan 1920'de TBMM'yi kuruldu. Böylece hem memleketin yönetimi
halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın
merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu
ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde
vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden
hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli
ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine
karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I.
İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla
Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan
ordusu yeniden saldırıya geçti.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu
karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan
Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça
Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya
Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği
önemli bir savaş olarak da tarihe geçti.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan
Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok
etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk
birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydırıldı".
İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı.
İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle
getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza
taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, ordumuz 26
Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri
ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ
kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı
Trikopis'te vardı.
Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra
düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in
kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın,
haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını
akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük
zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.
Kaynak: MEB
|