Türkiye'de oyun fiyatları neden pahalı? Ne yapılmalı?

Bu yazımızda Türkiye'de giderek artan oyun fiyatlarına değiniyoruz. Bu artışın sebebi ne? Bu konuda oyuncular nasıl bir yol izlemeli?

Türkiye'de oyun fiyatları neden pahalı? Ne yapılmalı?

Ülkemizde oyuncular arasında belki de en çok tartışmalara sebep olan konu oyun fiyatları. Bu konuda hedef gösterilen perakende marketlerinde oyunların üç bilemediniz dört katı fazla fiyat etiketinden satışa sunulması haliyle bizleri rahatsız ediyor. Peki neden bu marketler oyunlara bu kadar çok fark koyuyor? Sorun aslında nerede? 

İlk olarak dikkat etmemiz gereken etken aslında kurlar. Özellikle son yıllarda ülkemizdeki dolar ve euro seviyeleri aldı başını gidiyor. Haliyle firmalar bu kur artışını göze alarak ürünleri için bir fiyat sınırı belirlemekteler.

Eh haliyle durum böyle olunca da fiyatlar beklediğimiz seviyenin üzerinden bizlere sunulmakta. Daha kötü olanı ise kur düşse dahi ürünün ithalat aşamasında kur, sabit bir maliyet oluşturduğu için firmalar, herhangi bir indirim uygulama şansına sahip olamazlar.

Türkiye'de oyun fiyatları neden pahalı? Ne yapılmalı?

Euro ve dolar, Türk Lirası karşısında değer kazanırken, ülkelerde oyun fiyatları bu ülkelerin döviz cinsinden belirlenir. Türkiye’nin, dünya perakende oyun sektöründeki payı çok düşük olması nedeniyle pek dikkate alınan ülkeler arasında yer almaz. Bu konuda da asıl yük devlet büyüklerine düşmektedir. Gerekli düzenleme yasalar içerisinde yapılmalı ve sabit kur planlaması sunulmalıdır. 

Tüm problemler ortadan kalktı da bir oyun sorunumuz kaldı diyenleri duyar gibiyim. Evet, Türkiye'de oyun pazarı büyük bir önem taşımaktadır. Buna örnek olarak e-spor'u da verebiliriz. Peki tüm yükü devlete yüklemek doğru olur mu? Kesinlikle hayır. Türkiye’deki distribütörler, rekabet ederken gereğinden fazla operasyon riski taşırlar. Ancak sektör dengeleri bu kadar ciddi bir operasyon yükünü kaldırmaz.

Özellikle saha elemanları, promotörler ve bölge satış sorumlularındaki plansız büyümeler, çoğu zaman bir şirketin gelir tablosundaki en büyük etken olurlar. 

PC tarafı yine oyunlar konusunda biraz daha ferah ancak konsol tarafına bakacak olursak durum biraz daha ciddi diyebiliriz. Kısacası oyun fiyatlarındaki bu dengesizliğin uzun bir süre daha çözülebileceğini düşünmüyorum.

Türkiye'de oyun oynamak lüks işi!

Zamanında konsol tarafından 180 TL'lik bir oyunu satın aldığımızda ''çok pahalı ya'' dediğimiz günleri özlemiyor değilim. Şimdiki oyun fiyatlarına baktığımız zaman en az 300 liradan başladığını görüyoruz. Hatta bu fiyatlandırmalar 500 liraya kadar da çıkabiliyor.

Asgari ücrette çalışan bir oyuncunun maaşının dörtte birini bir oyuna verdiğini düşünsenize. Durum ne kadar da içler acısı değil mi? İşte Türkiye'deki oyunculuk bu sevgili Teknolojioku takipçileri. Çölün ortasında deniz aramak gibi... Peki bu konuda ne yapılmalı?

Oyuncular her ne kadar bu konuda isyan etse de firmalar pek seslerini duymuyorlar. Benim de sizlere tavsiyem kendinize bir rota çizmeniz. Önünüze çıkan hemen hemen her oyuna doğrudan satın almamanız yönünde olacaktır.

İndirimleri takip edin!

Özellikle PlayStation ve Xbox tarafı bu konuda şimdilik gerekli adımları atmakta. Haftalık indirimler, aylık indirimler diye yazarsak bu liste uzar gider. Oyuncuların dikkat etmesi gereken unsurların en başında ''indirim'' dönemleri geliyor. Paranızı direkt oyunlara yatırmayın. Birkaç ay bekleyerek en güncel oyunlara yarı fiyatından sahip olabilirsiniz. Buna en güzel örnek God of War diyebiliriz. 

İyi bir gözlemci olun! 

God of War ilk piyasaya çıktığı zaman 300 liralık bir fiyat etiketine sahipti. Şimdi ise yapılan indirim sayesinde oyuna 134 liralık bir fiyat etiketinden sahip olabiliyorsunuz. Burada ise ortaya çıkan en büyük şey ''sabırlı'' olmak.

Ülkemizde para kazanmak kolay değil arkadaşlar. Devlet tarafından bakıldığı zaman oyun oynamak lükse giren bir aktivite. Kendilerine hak vermiyor da değilim. Gerçekten de lüks işi! Bazı oyuncular bu konuda kendilerine çözüm yolu bulduklarını düşünebilirler. Evet spotçuları kullananlardan bahsediyorum.

Her ne kadar kendilerini zeki sansalar da bu durumun aslında ülke çapında bir olumsuzluk oluşturduğunun farkında değiller. 

Spotçulardan alınan oyunların Arap ülkelerine ve Avrupa ülkelerine sayıldığını biliyor muydunuz? Ülkemizdeki satış istatistiklerine bakıldığı zaman spotçulardan alınan oyunlar hiç bir şekilde o tabloda görülmemekte. Bu da haliyle oyunların yerelleştirilmesini dama atmakta. Ardından bu oyuncuların firmalara karşı isyan ettiğini sosyal medyalardan görmekteyim. 

Neden yerelleştirilme yapılmıyor? Siz nasıl bir firmasınız? Bizi yok sayıyorsunuz! Evet arkadaşlar sizi yok sayıyorlar çünkü ülke çapında bu istatistiğe bir katkınız olmuyor. İkinci el olarak elde ettiğiniz o oyunlar belki de on kişi tarafından oynandı, el değiştirdi. Bu konuda isyan eden arkadaşlara karşı gerektiği zaman durumu izah etmeye çalışsam da nafile. 

Zor günler de geçecek! 

Gerçekten de var olduğumuzu hissettirmek mi istiyorsunuz? Büyük bir pazara sahip olduğumuzu göstermek mi istiyoruz? Ancak oyun alacak bir bütçeniz yok ve kara kara düşünüyor musunuz? O zaman iyi bir takipçi olmalısınız. Gerekirse yıl boyu para biriktirmeli ve yıl sonu indirimlerinde ihtiyacınız kadar oyun stoğu yapmalısınız. 

Piyasaya çıkan her oyunu ilk günden hemen oynamak zorunda değilsiniz. Zor bir ülkede yaşıyorsak eğer ve bunu sürekli dile getiriyorsanız o zaman da ilk günden oynama lüksünü de bir kenara atmanız gerekmekte. Eğer bu belirttiklerimi dikkat alır ve değerlendirirseniz işte o zaman o dilediğimiz standartlara ulaşma yolunda ilk adımı atmış oluruz. 

Bu konuda peki ya siz neler düşünüyorsunuz?